04 Ağustos 2016
Dayım Haydar Tunç, Amcaoğlu Musa Çavdar, Yengelerim Kiraz ve ülviye Tunç ile 2016 Temmuz
Dayımın oğlu Bayram oğlu Fatih'e düğün yaptı.
28-31 Temmuzda düğün vesilesiyle Alaca da idik.
En büyük dayım; Haydar Tunç,
Amcaoğlu Musa Çavdar,
Yengelerim ;
Kiraz ve Ülviye Tunç ile Haydar dayımın evindeyiz.

Necati Çavdar,Ahmedt Danlı'nın evde Gülü bacı ile


















Aynı köyde büyüdüğümüz , Ahmet Danlı ile Söğütözü Köprüüsnde karşılaştık.
Köprünün yanında ev yapmış.
Anası Gülü bacı da orada imiş. Konuşup hellaleşme imkanı bulduk.

Söğütözü (Muhacir Mahallesi) mezarlığı ve Rasim









Motorlu vasıta olmadığı dönemde Hıralılar ve diğer köylüler buradaki yoldan Alaca'ya ulaşırdı.
Alacaya giderken solumuzda kalan mezarlığa Muhacir mahallesi yada küçük söğütözünde oturanlar defnedilirdi.
Kocaman mezar taşları vardı
Orta okulda okurken oturduğumuz ev, mezarlığa çok uzaktı.
kervan geçmez kuş konmaz yoldn gece gitmek her babayiğidin işi değildi.
Yatankavaktan aynı aileden Yusf ve Rasim arkadaşlarımızda. Yusufun ağbiisnin oğlu Rasim, bacaktan özürlü idi
bazıları onu deneke için mezardan korkup kormadığını sorgularlar. Ozda korkmayacağını söylerdi. bunu ispatlamak üzere Rasim'e " al şu gravatı, git mezar taşına bağla. Bakacağız. Eğer bağlarsan bu gravat senin olavcak "diye iddiya girerlerdi.
Rasim de o karanlık gecede gider bağlardı.
Tabi kimsede peşinden gidip de kontrol etmezdi Ama sen gitmedin deyince kızar giderken yaşadıklarını bir bir anlatarak , doğru söylediğini ispatlamaya çalışırdı.
Rasim doğru idi. İdiacılar korkar girtmezdi, Rasim (Kaplan) giderdi.

Necati Çavdar, Söğüt özü köprüsünde








Kırk göz, Perçem, Yatankavak ve değirmen dere köylerinin suyunu Seyit Hüseyingazi türbesini ve medresesini selamlayarak yeşil ırmağa taşıyan çay üzerindeki köprü tahta idi.
,
Zamanında büyük bir sel olmuş, gerek bu çay gerekse Yozgat yolundaki Alaca çayı taşarak şehre büyük hasar vermiş Onun üzerine de hetr iki kesime set yapmışlar.
Motorlu vasıta henüz çalışmadığı dönemde ki Bizim zamanımızda Alaca, set ötesinde idi. Set'ten sonra köprüye kadar Evler yoktu .
Köprüden sonrada solda kalan az sayıda ki evlere "Küçük söğütözü " ya da Muhacir Mahallesi deniyordu. Sonradan Özhan'ın parçası olmuş.
Alaca ile bizim köy arası yaya tam
İnsanlar köylerinden nasıl bir ayarla çıkarlar ise tam bu köprüye gelince güneş doğardı.
Yatankavak tepesinde Alaca'dan yükselen sabah ezanını dinler, köprüde sabah güneşinin Hüseyinova'ya doğuşuna şahit olurduk.
Köylüler Cuma günü kurulan Alaca pazarından ihtiyaçlarını gidermek üzere katar katar at, katır, eşeklerle..
Ya da öküz kağnıları ile buradaki tahta köprüden geçerlerdi.

Kaydol:
Kayıtlar (Atom)