09 Şubat 2013

Halit Özgen (Gara Halit) ile Bağlum - 7 Ocak 2013

   
Posted by Picasa

////////////////////////////////////////
Yaşı 90 nı bulan bir tarh.
Babamın arkadaşı 
anamın köylüsü

Çatalbaşlı Halid dayı
Nam-ı diğer Gara Halit,
Halit Özgen..
Ali Dayımın  kayınbabası..
Şimdi  bizim Halil İbrahimin büyük dedesi.
Ve damadı İhsan ağa.. ile birlikte Halid dayının Bağlum daki evindeyiz.

Halit dayı,  1922 yani Osmanlı vatandaşı olarak doğan  ve cumhuriyet döneminin tümünü  yaşamış- görmüş   tarihi çınarlardan.
Babamı, ailemizi.Çatalbaş'ı Küçük hırkayı
İsmet'in gününü  vs anlatıyor..
ve de 90 yıllık cumhuriyette yaşadıklarını anlatıyor.
 Halit dayı:
EBEN VEFAT ETTİ

Ben bi kış günü Yekbastan bi çift camız aldım.
Camızlar bir birine eş olmuyor. Çok sakarlar.
Sizin eve geldim, misafir oldum.
Günlerden ramzan.
Gece, odaya  bazlamamız geldi.
Ama "garı  öldü" dediler..
Yanımızda dedenden çok yaşlı, sakallı  biri vardı. Çok ağladı.
(Yekbastan, Süleyman dayı..Balaklacının Süleymen.. Saniye bibime sordum. Anam hastalanınca Süleyman dayım ziyeretine gelmişti dedi)
Evde cenaze var. Kış günü ve ramazanlık.
Cenazenin  kaldırılmasını beklemedim.  Sabah.. Camızları alıp , köye gitmek için yola çıktım.
Camızları Büyük Hırkada iyi para ile sattım. Birini Beccet'e verdim diğerini de...

KÜRTLER
Kürrtler bizim oralara farklı yerden geldiler.
Ev yok bark yok.
Çadırlarda nerede uygunsa orada kalıyorlar.
Kötü köyden Pempenin Ömerin babası Çopur Yusuf,
O , pempe ile evlenip  oraya yerleşmiş..
Çopur Yusuf'un kardeşi, bizim köye yerleşti
Seferberlikde  şehit olan, gelmeyen kim var ise onun hanımıyla  evlenip köylere yerleştiler. Çoğu hırsılık yapardı. Zengin kızla evlenenler, mirasa konup çok zengin oldular..
Mesela Iraşo iki hanım birden aldı.
Bizm körtler Hamoy ve .. sülelesinden idiler. Öyle diyorlardı.
Bir kısmı Kalınkayadaki kürtlerle akraba idiler...


NURUYA EBEYİN ERKEK KARDEŞİ YOK
Nuruya ebengil üç bacı.
Emmisi ..Emmisi Aşgarmıstık..
Erkek kardeşi yok..
Gız gardaşının biri   Büyük hırka da Takavitte idi. Ondan çocuk olmadı.
Seferberlik de baçağını kaybetmiş, Takavit olmuş.. Tahta ayağı vardı...

İSMET'İN GUNÜ
İsmetin gunu çok kötü idi.
Tahsildarla muhtar çok çektirirdi.
Milletin malına davarına ekinine göz korlardı. Onlar ne derse o olurdu. Yoksa jandarma gelirdi.
Bir davar (keçi) bi lira  (yüz guruş)  iken vergisi 80 guruş idi.

Köylüyü yol yapımına götürürlerdi....
Kağnısını alan çalışmaya giderdi. Ne para ne bi şey. Yemeklerini (azıklarını ) köyden   götürürlerdi.Biray giderlerdi.
Gitmeseler, ceza. Aldıkları ceza, bir senlik kazanca denk di.
Şehirli yol işinde  çalışmazdı.
Sadece köylü çalışırdı.

Ama menderes geldi. Her şey bitti.

..................
Halit Dayının kızı  Ulviye  Yengemi kayın validem  Naile hanım da yanımızda olduğu halde bir Ramazan  gecesi  Dikmen'deki evinde   ziyaret ettik.
Konuşmalar sırasında  şöyle konuştu..
KELLER'den  ÇATALBAŞ'A
 "
Babamın dedesinin de adı Halit..
Bunlar Sungurlu'nun  Keller Köyünden gelmişler.
Orada bir kızı kaçırmış.
Korkup  köyden uzaklaşmışlar.
Bizim oralara gelmişler.
Köyün ( Çatalbaş'ın )  yanındaki  Kocatepe'de bir kaç gün eğlenmişler.
Sonra köylü, bu gariplere acıyıp, köye almışlar.
Onlarda köye ( Çatalbaş'a ) yerleşip  kalmışlar...
............
Bizimkiler eskiden Keller'deki akrabaları ile irtibata geçmişler.
Hatta bizimkilerden biri gidip kendini  Babam Halit olarak tanıtarak amcaları ile görüşmüş, tanışmış.
Biz  angaraya gelince, Keller'den gelip  Dikmen'e yerleşen  bir adam babamı duyarak gelmiş. Tanışmışlar. O adam şimdi öldü.
Yani  babamgilin soyu Sungurlu'nun Keller'den  gelmişler...

..............
Dedenlerin  amca oğullarından Reşo akıllı.. Adam imiş..
Oda dedenlerin köye yerleşmesi için evli olduğu halde dedeni eben ile "Bunlar iki kız kardeş. Erkek kardeşleri yok. Malları size kalır. Köyde toprağınız olur, işlersiniz diye " evlenmeye teşvik etmiş.
Böylece ebenle (NURİYE)  evlenerek köye ( Çatalbaş)  yerleşmesine sebep olmuş..
.............
Kayınbabamgil nereden geldiklerini hiç anlatmazlardı.  Hiç duymadım...
Fakat..
Iraşao'nun (Reşo'nun) Osman, " Akdağdan gelmişler " derdi.
Kimileri de oraya  Haymana'dan gelmişler derdi..
........
Deden Haydar ve Hasan'n dedeleri de  Bekir imiş.
Bekir de kardeşlerinden biri Mısto olmak üzere  4 kardeş imişler...
13 Temmuz 2013 Pazar
....................










05 Şubat 2013

Haydar ve Ali Dayımın çocuklar

Bayram TUNÇ
            Haydar dayımın Oğlu Bayram, Alsancakdaki eve ziyarete geldi..     
           Ali Dayımın Kızı Neriman..
Şimdilerde Şeyh Şaban-ı Veli yurdu  Kastamonu'da yaşıyor  
Posted by PicasaAli Dayımın Bacanağı ve dünürü İhsan Ağa..
Aslen Alaca'nın çatalbaş köyünden ..Daha sonra Alaca'ya yerleşti..
Şimdilerde Çorumda oturuyor..
Aynı zamanda benim dünür Ali'nin kayın babası..
Babamı  köy ve Alaca'dan iyibilir.
Masadaki "sitili" hemen tanıyarak "Bu rahmetli babayın yoğurt sitili "diyerek "Bu sitille Alaca'ya  çok yoğurt getirdi " diyor.
Gerçektende;
Rahmetli Babamdan  tanıdıkları "özel müşteriler" yoğurt isterler idi.   Rahmetli anam  "bisitil "yoğurt çalar, babamda onu Alaca'ya götürür,   çok kere daha önceden isteyenlere verirdi. Götürdüğü yoğurdu  tanıdık dükkanlara bırakır, sipariş verenler gelip parasını bırakarak  yoğurdu alırlar.Evlerine götürüp kabı boşaltarak sitili yine o dükkana bırakırlardı. Babam da o parayı sebze vs almada harçlık olarak kulanırdı..
Bazende çok götürür, onları pazarda satardı..
Evimize misafir olan İhsan ağa  sitili hemen tanıdı..

DEDEN ÇORBA YAPTI..
Misafirler epey  sohbet edip,  geçmişlerimizi de andık.
İhsan ağanın hanımı  Çatalbaş'dan  "gara halit" diye bilinen ve uzun zaman Angara'da yaşayan Halit Özgen'in kızı...
Dayım Ali'nin de baldızı..
Diyorki:;
"Ben küçüktüm..Ablam dayın ile nişannılı..
Benim ebem ile senin eben Nuruya beraberce sizin köye gittiler. Benide götürdüler.
Köyden uzakta yeni ev yapmışlar..Koca koca evler vardı. Yanda ahır- samanlık.
Bide  tarla ortasına çeşme çıkarmışlar..
Yanına da "yunaklık" - çamaşırhane yapmışlar..
Ev daha yeni bitmişti..
Ben küçüğüm..
Yattığımız yer çok geniş bir oda idi.
Deden erkenden, kalkıp  geldi.
Baca da ateşi yaktı.
Koca bir kazan ile çorba karıştırdı. Kazan çok büyüktü.
Eben zayıf bi kadındı. Galiba o kazanı koyamazdı. Gücü yetmezdiki, gelip deden çorbayı kendi yaptı. Eviniz kalabalıktı. Onun için büyük kazanla çorba yaptı..Bacın Nazik ve zebikle oynadık.." diye gördüklerini anlatıyor..
Gerçekten de ev kalabalıktı. Bir ara tam 40 kişi olmuştu..Çobanlar vs  misafirler, odamıza gelen başkaları  dahil değil..
O yüzden bizde çorba ve yemekler normal kazan dan bir hayli büyük  fakat çay kazanı denen  kazandan da küçük  kuzu kazanı denen kazan ile pişirilirdi..

"MILLA DAYIN HASTA DEĞİLİM "DEDİ..
Eskilerden hatıralar anlatılırken..
İhsan ağa , Mılla dayım ile olan hatırasını da anlattı.
Mılla dayım, sebebini bilmediğimiz bir nedenle  beklenmedik şekilde köyde damda kendini  asarak  intihar etmişti..
"Ben bir gün Mılla'ya  Alaca da Cumhuriyet meydanında  gördüm..
Hatır sorunca..
Doktora gittim.
İlaç verdi.
Bana hastasın dedi.İlaç verdi.
Ben hasta değilim..
Ben hasta olacak adam mıyım.. dedi.

Hastalığını kabul etmiyor ve doktor hasta dedi diye  canı sıkılıyordu.Yanımızda (...) da var idi.
Ben buna böyle şahit oldum.
Ayrıldık.
Bide ertesi gün duyduk ki kendini asmış..
Adam demek ki  sen hastasın denmesine çok sinirlenmiş.O sözü kaldıramamış. Canına kıymış.."

KÜRTLER ÇADIRDA YAŞARDI

İhsan ağa  çatalbaşta yaşayan kürtlerlede şu bilgiyi veriyor..
Benim dedem de onun anası da kürtlerden..
Ebem Nuriye Köylü ( Bizim orada yerleşik olanlara, Türklere köylü diyorlar. Çünkü Kürtler, getirildiğinde toprakları yok. Köyün yaylalarına bırakmışlar ve çadırlarda yaşıyorlar...O nedenle biriyle tanışırken kürtler sorar kürt müsün köylü müsün. Yani Türk müsün diye)
İhsan ağa anlatıyor.
Eben Nuriye..Köylü ( yani türklerden)
erkek gardaşı yok..
Emmisi Aşgarmıstık..
Onun oğuları Emin Osman var.

Kürtler bizim oraya doğudan gelmişler. Bir kısmıda Haymanadan.
Deden gil üç kardeş imiş.
Haydar - Haso(hasan)- Hallo (halil)
Sizinkilere Reşogil (Iraşo) derlerdi.
Kürtlerin bir kısmınada  Alikeriler derler. Onlar galiba alevi imişler. Bizim köydekiler sünni idi.Ama Yozgat  Sorgun ve Çiçekdağından gelmişler...

Köyedeki kürtlerin bir kısmınada Badıllı denir.
Badıllılar, Yasdıyükdeki kürtler ile akraba.. Yasdıyükden  akrabaları gelir giderler idi.

DEDEM KÜRT
Ebem yetim kalmış..Küçük yaş da evlendirmişler. Kocası ölmüş.
Kürtlerden dedem ile evlendirmişler...
"