14 Ekim 2006

Türkiyem de bir başka Küçük Hırka Köyü ve Hırka isimli köyler var

İnsan insana, isim isme , cisim cisme benzemez mi? Elbette benzer. Köyler de benzer. Bu sadece isim olarak olsa bile Türkiyem de bir başka Küçük Hırka Köyü daha var. Sanal olarak ziyaret etmek isterseniz işte adresi. http://khirkakoyu.sitemynet.com/ ve başka HIRKA köyleri..

Bunlardan biri de Ankara Büyükşehirbelediyesi Aile Merkezi'nde tanıştığımız değerli insanlardan Mühendis Mustafa Kelebek bey'in köyü.. Yani Kayseri deki Hırka.. http://www.hirka.eu/ adresinden ulaşılan Kayseri- Kocasinan'ın şirin köylerinden Hırka'nın tanıtım yazısı şöyle: "Hırka: Hırka, Kayseri Kocasinan Belediyesi sınırları icerisindedir. Erkilet'e bagli olan Hırka köyünün önünden Kızılırmak gecer. Yamula barajının yapılması ile Hırka Köyünün sulu tarım alanı sular altında kaldı. Eski Hırka köyünde şuan parmakla gösterilecek kadar az insan yaşıyor. Yeni Hırka köyü Bogazlıyan (Yozgat) yolu üzerine planlı proceli inşa edildi. Hırka köyü Baraj manzaralı, yeni caga ayak uydurmuş dinamik, modern saglık turizimine uygun, Kayserinin kirli havasına bıkmış, uzaklarda gurbetde yaşayan evlatlarına yeni imkanları ile kucak acıyor!

Kayseri'nin kuzeyinde olan Hırka, Kayseri şehir merkezine 35 km uzaklıktadır. Yamula barajı yapımı ile Hırka köyünün Kayseriye baglantısı Bogazlıyan üzerinden yapılmak zorundadır ve buda Kayseriye kara yolu ile ulaşmak cok uzamıştır. Hırka aynı zamanda Yozgat iline sınırdır. "

12 Ekim 2006

KÜÇÜK HIRKA KÖYÜNDEN GÖRÜNTÜLER

29 Eylül 2006

Küçük Hırka'dan estantaneler

Köyün en üst kesimi http://www.internetteyim.net/detailbot.php?name=Re Keltepe ve Köyün camii ve çeveresi Posted by Picasa

Küçük Hırka Köy ortası

 Posted by Picasa

Alıçlardan bakınca

Elmalı, düzyaprak, Hozan ve Deliktepeye kadar sık denilen arazı.Ön tarafta Kıkılüce_Kızılyüce_ Posted by Picasa

Delik Tepe ve Karabayır

Ön planda köy önü İlerde Deliktepe ve Karabayır'a kadar olan arazi görülüyor. Çatalağzı ve inin deliği dikkat çekiyor Posted by Picasa

1980 'li yıllarda Küçük Hırka

Küçük Hırka'nın 1979-1980 li yılları.. Ön palanda Sadık ve Salih ağaların evleri..ve Sadık Ağanın eve bitişik köy odası.. Karışıda "Alıçlar"da Arzı'nın Şakir'in ev henüz yıkılmamış.. Posted by Picasa

Eski mezardan köyün konumu

Köyün, örenönü civarındaki eski mezarlık mevkiinden bakıldığındaki konumu Polorait makina ile 1980 de çekmişiz. Posted by Picasa

Artık hayal

O nlar artık hayal Ananız bu alamden göçtü mü? Eviniz yandı bilin.. Posted by Picasa

Kurban bayramı ve ..

Suludere'den (ordoğlu) Haydar Dayım(Tunç) bayramda bacısını ziyarete gelmiş.Hemde kurbanını kesiyor.. Anamın fotoğrafını çekiyorum.Oda "Gavur südüğ, niye çekiyorn" diye kızıyor.. Evin arkasında tepede yine resim çekmek istiyoruz.Anam Gürcü hatun yine kızıyor... Anadolu insanı, arkasında iz bırakmak istemiyor.. Toprağa girmekle, bu dünya ile irtibatını koparmış sayıyor.. Posted by Picasa

İki ana farkı..Gürcü ana ve Elif ana

Gürcü ana, öyle koltuğu girmeyi filan sevmez..Hele hele resim çektirmeyi kabul etmezdi.. Elif ana ise tam tersi... Damat bey, koluna takmış tazeyi.. Seyircilere ne bakıyornsunuz? Der gibi Posted by Picasa



































NOT:
GÜRCÜ HATUN:
 Selçuklu sultanı  2. Gıyaseddin Keyhüsrev 'in hanımı 




II. Alâeddin Keykubad’ın annesidir

Sadık Çavdar





















HATIRALAR:
////////////////////////////////////////

Salih Omurtag
Rahmetli babam, askerlik hatıralarını çok canlı anlatırdı.

Zira ikinci dünya savaşı sıralarında tam dört yıl Trakya da  askerlik yapmış.
Gençliğinin en verimli dönemeinde yaşadıkları adeta  beynine nakşedilmişti.
İkinci dünya savaşını anlatırken
Salih omurtag ve İsmail Hakkı Teççe paşalardan  çokça  anar, anlatırdı.
Demişti ki;
Salih Paşa 1. Ordu komutanı..
Bulgaristanı alamanlar işgal ediyor.
Bulgarlar babasının derisini yüzmüşler..
Onlardan önce girip , (eski vatanı) kurtarmak  istedi…
Ve öylede yaptı.
Orduya Bulgaristana “gir” emri verdi.
Ordu girdi.
Direniş yok.
Tek kurşun atan yok..
30- 40 km girdi.
Hükümetden izinsiz girdiği,insiyatif aldığı için
Tam o sırada panikleyen Cumhurbaşkanı İnönü, biizat gelerek Paşa’ı durdurdu ve Ordu geri çekilerek  sınırlar içinde kaldı.
Bıraksalardı tüm bulgaristanı alırdı..Belki Alamanlar beri gelemezdi.
Babam,  gördğüğü ve yaşadığını anlatıyor du da  Balkanları,Salih Paşa’nın nereli olduğunu da bilmiyordu.
Çok sonra "OMURTAG" soyadını,
Bulgar Hanlığı'nın kurucularından Omurtag Han ve Bulgaristan da kalan vatan parçasından aldığını öğrenecektim..
/////////////////////////////
Omurtag şehrinin bayramı kutlanıyor

7 Haziran’da Omurtag şehrinin bayramı kutlanıyor. Bundan 31 yıl önce bu tarihte Omurtag doğumlu ikinci Bulgar kozmonotu Alexander Alexandrov, Uzay’a uçtu.
Bayram günü Omurtag’ta kozmonotun anıtı ve ülkemizde tek olan açık hava havacılık ve uzay parkı dışında girişin ücretsiz olduğu Tarih Müzesi de ziyaret edilebilir. Müze ziyaretçileri Alexander Alexandrov’un uzay elbisesini görebilir.

Uzay elbisesinin Sovyetler Birliği Bilimler Akademisi Başkan Yardımcısının imzasını taşıyan serrtifikasında tek ve bireysel olarak üretilen uzay ekipmanının Omurtag şehrine hediye edildiği belirtiliyor




https://www.bghaber.org/bghaber/omurtag-sehrinin-bayrami-kutlaniyor/

////////////////////////////////
Orgeneral Salih Omurtag ve beraberindeki Türk subaylarının İngiliz Akdeniz Donanması'na mensup subaylarla ile buluşmaları, 1943.
https://twitter.com/ww2turkiye/status/998169980154892288
//////////////////////////////////////////


Salih Paşa’nın Bulgaristan ile olan bir başka olay anlatım da şöyle.
BULGARİSTAN`DA TÜRK KATLİAMI VE ATATÜRK
ATATURK`UN BULGARISTAN`DAKI TURK KATLIAMINI ONLEYISI

19 Mayis 1934 yilinda bir darbe yapan Bulgar Ordusu, kurdurdugu gecici hukumet
sayesinde Hitler Almanya`sinin safinda yerini almis, Bulgaristan Turkleri
arasinda yayginlasan "Turan Genclik ve Spor Cemiyetleri Birligi`ne
karsi polis takibatina gecip iskence ile oldurmeler cogalmisti. Ayrica Bulgar
koylerinden teskil ettikleri cetelerle toplu katliama baslamak uzereyken, Turk
istihbarati bu haberi Ataturk`e iletir. Ataturk de, o siralarda
Trakya`da askeri tatbikat yapmakta olan 3. Ordu Komutani Salih Omurtak
Pasa`ya, biraz Bulgar sinirini ihlal ederek Bulgarlar`a gozdagi vermesi
konusunda talimat verir.

Yagmurlu bir gecede aksamdan Bulgar sinirini sapa bir yerden gecen askerimizin
oncu birlikleri, sabah ortalik aydinlandiginda Filibe yakinindaki Haciilyas
(Pirvomay) kasabasina varmislardir. Once kendi askerleri sanan Bulgarlar, hava
iyice aydinlaninca, Filibe`ye dogru ilerleyen birliklerin Turk askeri
oldugunu fark etmisler ve olay Bulgar kralina iletilmis. Telefona sarilan Kral
III. Boris, Ataturk`le yaptigi gorusmede, "Ekselanslari acaba
Bulgaristan` a harp mi ilan ettiniz?" diye sorar telasla. Ataturk,
"Neden boyle bir sey yapalim ki!" deyince, Kral
Boris:`Askerleriniz Filibe onlerinde ve Sofya yonunde ilerliyorlar!"
diye cevap vermis. Ataturk "Yolu sasirmislardir, Kral Hazretleri, simdi
olayi tetkik eder, Hasmetmeaplarina malumat arz ederim" diyerek teselli
etmis ve Salih Omurtak Pasa`ya: "Maksat hasil olmustur, geri
donun", talimati gonderilmistir.

Bu gozdagi uzerine, Kral hemen duruma el koymus ve kitle halinde yapilmasi
plânlanan Turk katliami da durdurulmustur. O zamanki Turanci liderlerden,
cemiyetin Genel Baskani Varnali Omer Kâsif Bey`den, Bulgaristan` da bu
olay icin Bulgar koylerinden irkci "Rodna Zastita" (Vatan Savunmasi)
cetelerinin hazirlandigini ve her Turk koyunun katliami icin buyuk hendekler
kazildigini dinlemistim. Salih Omurtak Pasa olayini da bizzat bu orduda albay
olarak gorev yapan ve oncu birliklerde yer alan, yazar Emine Isinsu`nun
babasi merhum Tumgeneral Aziz Zorlutuna (esi merhume saire Halide Nusret
Zorlutuna idi) Pasa`dan dinlemistim." (Sunus bolumu syf.26-27)


Ahmet Serif SEREFLI
BULGARISTAN`DAKI TURKLER (1879-1989)
T.C. KULTUR BAKANLIGI YAYINI

:::::::::::::::::::::::::::::
ATATÜRK TELEFON AÇAR VE ‘İLGİLEN...’ DER-
Kültür Bakanlığı yayınları arasından çıkan Ahmet Şerif Şerefli’nin Bulgaristan’daki Türkler (1879-1979) adlı kitabının 26-27’nci sayfalarında Salih Omurtak’ın Türkleri Hitler yanlısı iktidarın katliamından korumak için düzenlediği ilginç operasyon şöyle anlatılılıyor:
“... 19 Mayıs 1934 yılında bir darbe yapan Bulgar Ordusu, kurdurduğu geçici hükümet sayesinde Hitler Almanyası'nın safında yerini almış, Bulgaristan Türkleri arasında yaygınlaşan ‘Turan Gençlik ve Spor Cemiyetleri Birliği'ne karşı polis takibatına geçip işkence ile öldürmeler çoğalmıştı. Ayrıca Bulgar köylerinden teşkil ettikleri çetelerle toplu katliama başlamak üzereyken, Türk istihbaratı haberi Atatürk'e iletir.

Atatürk de, o sıralarda Trakya'da askerî tatbikat yapmakta olan 3. Ordu Komutanı Salih Omurtak Paşa'yı arayıp ‘ilgilen’ talimatını verir. Yağmurlu bir gecede akşamdan Bulgar sınırını sapa bir yerden geçen askerimizin öncü birlikleri, sabah ortalık aydınlandığında Filibe yakınındaki Hacıilyas (Pırvomay) kasabasına varmışlardır. Önce kendi askerleri sanan Bulgarlar, hava iyice aydınlanınca, Filibe'ye doğru ilerleyen birliklerin Türk askeri olduğunu fark etmişler ve olay Bulgar kralına iletilmiş.

Telefona sarılan Kral III. Boris, Atatürk'le yaptığı görüşmede, ‘Ekselansları acaba Bulgaristan'a harp mi ilân ettiniz?’ diye sorar telâşla. Atatürk, ‘Neden böyle bir şey yapalım ki!’ deyince, Kral Boris: 'Askerleriniz Filibe önlerinde ve Sofya yönünde ilerliyorlar!’ diye cevap vermiş. Atatürk ‘Yolu şaşırmışlardır, Kral Hazretleri, şimdi olayı tetkik eder, Haşmetmeaplarına malûmat arz ederim’ diyerek teselli etmiş ve Salih Omurtak Paşa'ya: ‘Maksat hâsıl olmuştur, geri dönün’, talimatı gönderilmiştir. Bu gözdağı üzerine, Kral hemen duruma el koymuş ve kitle halinde yapılması plânlanan Türk katliamı da durdurulmuştur.

O zamanki Turancı liderlerden, cemiyetin Genel Başkanı Varnalı Ömer Kâşif Bey'den, Bulgaristan'da bu olay için Bulgar köylerinden ırkçı ‘Rodna Zaştita’ (Vatan Savunması) çetelerinin hazırlandığını ve her Türk köyünün katliamı için büyük hendekler kazıldığını dinlemiştim. Salih Omurtak Paşa olayını da bizzat bu orduda albay olarak görev yapan ve öncü birliklerde yer alan, yazar Emine Işınsu’nun babası merhum Tümgeneral Aziz Zorlutuna (eşi merhume şaire Halide Nusret Zorlutuna idi) Paşa'dan dinlemiştim...”

///////////////////////
/////////////////////////////////////




Posted by Picasa

Armıtlar

Armıtlar denen yerde benim bildiğim aynı sırada üç olmak üzere dört adet armut ağacı vardı. İkisi aşlanmış.. Ancak ikisi çördük idi. Bu armutlar meyvelerinin yanında gayet büyük, iri gövdeli olmaları dolayısyla özellikle bayram ve düğünlerde köyün gençleri armudun dalalrına urganlarrı atar..Çağ denen kalasları urgun başlarından geçirerek salıngaç kurarlar ve en az 10 hatta 20 kişi bile binerek sallanarak eylenirlerdi. Son dönemde salıncak kuramayanlar, ip atlar oldu galiba.. Tıpkı bizim çocuklar gibi.. Fakat şimdi biri hariç "armıtların" yerinde yeller esiyor.. Posted by Picasa

Köy hayatından bir kesit

Ky hayatının vaz geçilmez unsurlarındandır hayvancılık.. Dede ve torunlar kuzularla  Posted by Picasa

Nohut tarlası

Köyde son zamanlarda nohut moda oldu. Ekin değimiz buğday arpa yayında "Herk" tarafına halk nohut ekiyor. Resim 2003 de Yemişenli'de çekildi.. Fatih Çavdar şimdi Fransa'da Posted by Picasa

Şeker pınarı, toprağa can vermiş

Şeker pınarı az ama bereketli akar. Gece boyu doldurduğu havuzdan sulanan meyve ve sebze ile adeta can verir toprağa.. Posted by Picasa

Küçük Hırka'dan bir görüntü

Hatica Hanım Küçük Hırkada Posted by Picasa

Yeni Evde , eski hatıralar

Babamlar yeni evi 1982 de yaptılar. Kendilerini ziyarete gittiğimizin hatırası olarak yer almış.. Artık anam rahmetli.. Posted by Picasa

Harman Zamanı

Yıl 1980.. Bir harman zamanı.. Rahmatli Said ağbi (Said Danlı) Hidayet ve Musa Çavdar(İkiside şuan Fransa'da) Seyit ve Necip Çavdar Necati Çavdar'la bağlara yakın yerdeki tarladayız Sap yüklü traktör Anşağıya gelirken köyün resmini çekmişiz Posted by Picasa

Eski ev ve Anam

Resim 1978-79 yıllarına ait Ev halkı eski evin önünde Anam ve ben 1977 Diyarbakır anısı Posted by Picasa