bir akşam Hasan Arslan ile ve "paşalı" ya gidiş .. Şahin'i ziyaret ediş..

mezarlıktan gelirken
Şahini aradım..  Paşalı orada ise "Çay koyun geliyorum" dedim.
önce Ebabille karşılaştım..

İlerleyince ağbimin yaptırdığı babamın pınar da  akşam  maldan gelen ineklerini sulayan
Hacı Haydar'ın Hasan Arslan ve torunu Yusuf Arslan ile karşılaştık..
..........
Epey muhabbet ettik..
Eve çağırdı..
paşalı kızar diye ayrıldım..
paşalıya gideceğimi duyunca o haç arkadaşım.
Ona gidiyorsan başka..
Arabistanda birlikte çalıştık..Babangilde Haçça gelmişti birlikte Haç yaptık..
Paşalı, Haç da bir arkadaşına  şeytan toplama işini emanet etmişti... Arkadaşı da yorulunca paşalının taşları toprağa gömdü.diyerek güldü ve selam gönderdi..

............
Gittiğimde  seslendim.. Önce pencereden bakarak  sesime  kapıya çıkan paşalı, ner de kaldın iki debir dışarı çıkıp baktık deyince,
merdivene adım atmayarak
"bana her zaman böyle yapıyorsun.
Sanki  amerikaya gidip bakıyorsun.
Baktıysan evinin önüne baktın.Üstelik bakmaya da gerek yok..
İşte geldik..
Önce Ebabille karşılaştım sonrada haç arkadaşın Hasan  dayıile ..
Hasan dayının  selamı var. "Şeytan taşlamayı kendi yapmadı.. Arkadaşı da taşları toprağa sakladı " diyor Selamı var deyince yumuşadı gülerek içeri buyur etti.
.............
Çay hani dedim.
Koymadı ki dedi..
Bende isabet olmuş, -derken Şahin Çay için kalktı - Allah, rızası için koymayın..Bu gün önce ağbimde sonra üzeyir de çok içtik dedim.
..............
şahin bayağı durgundu..Hatta perişandı.. Çok konuşmadı/konuşamadı.
bir hayli üzüldüm..
.........
Akşam namazı için abdest alarak şahinin Arif ağanın yattığı odaya serdiği seccadede namazı kıldım.
ve ..Dua..Dua..
..........
Paşalı kola dedi ve karpuz var deyince karpuzu tercih ettim.
Şahine karpuz kes dedi.
Karpuz kesimi için pazarcıdan yeni  öğrendiğim metodu söyledim.
Paşalı ; zaten biz öyle kesiyoruz dedi.
Şahin kesmeye gitti.
Gelip kesemediğini söyleyerek paşalıdan yardım istedi.
Oda gülerek  kalkıp kesmeye  gitti.
Kesilen karpuz ikram etiler.
Onu yedik.
hatta şahin uzak duruyordu. Ona sende ye deyince yanıma  oturarak oda yedi
...........
Akşamları hacı sülüğün pınara kadar indiğini bazan de şahinle gidip geldiklerini söyledi
.....
vedat'ın bir arkadaşı ile dükkan açtığını söyledi.. Gidip gördün mü dedim, görmediğini anlattı.
..............
Gitme yat dedi.
Ben de otelde yer ayırttım.. Bu gece  üzeyir de kalacağım dedim..
pek yapmazdı ama bu gün ne has ise beni Üzeyir in eve kadar getirdi.
Hatta bende seni sizin oradaki pınara kadar götüreyim dedim..
Yok giderim diye güldü..
Meğer o gidiş imiş.
son gün(salı) mevlüt günü, hacı musa emmi gelmiş.O beni  götğürecek..  "Şahini de göreyim..Beş dakika orada durursun "dedim.
Tamam dedi.
Oradakiler; şahin de burada
, mutfak da dediler
Üzeyir'in eve İçeri girerken, şahin çıktı.Vedalaştık..Yine perişandı..Kıyafetine dikkat etmemişti..
.............
hacı Musa, dönüş bacı ile angaraya gitmek üzere ayrıldık..
Şahin orada olmasaydı belkide Paşalı yı yine görecektim..
mevlütde camide imiş fakat dikkatimi çekmemişti.
...............