İnsanın önce İSMİ SİLİNİYOR
Son günlerde hocam Yücel Seçkiner'den sonra üç yakınımın CENAZEsi ile meşgulüz..
Son günlerde hocam Yücel Seçkiner'den sonra üç yakınımın CENAZEsi ile meşgulüz..
Önce spor hocam Yücel Seçkiner'in cenazesini Ahmet Hamdi Akseki Camiinden yolcu ettik.. oradan ayrılmak üzere karşıya otobüs durağına geçtim ki Gelinbacım(yengem) vefat ettiği haberini alarak Keçiören Sanatoryum hastanasine koştuk..
Dolayısıyla memlekete gittik..Döndüğümüzde Ankara AŞTİ'den geldiğimiz haber ettik.Biraz sonra eniştemizin vefatını haber verdiler.
Tekrar gittik.
Hüseyinova (Alaca)dan döner iken yeğenimin işi nedeniyle Sungurlu, Hüseyinli üzerinden Çankırı Şabanözü/Gümerdiğin'e uğradık. ora da da Cuma saatinde bir hanımefendinin cenaze namazında bulunduk.
Gümerdiğin'den Angara ya döner iken Handeresi denen yere gelmeden bu defa kayınvalidemin eniştesi Kemal ağanın vefatını öğrendik ve Cumartesi son vazife için Sungurlu /Turgutlu köyüne gittik.
Bu dört cenaze dolayısıyla aklettiğim olayı nakletmek için bunları yazıyorum.
Anladım ki kişi vefat edince; önce İSMİ SİLİNİYOR..
Kişinin adı anılmıyor.
Cenaze nerede..
Cenaze nereye defnolacak..
Cenaze nerden gelecek..
Cenaze nezaman gelecek vs..Vs...?
insanın artık kimliği YOK olup, adı; anılmıyor, "CENAZE " deniliyor..
Anlaşılıyor ki Ruh bedeni terk etmesiyle
Kişi Kendi değil "ceset" oluyor..
Kendinin olması için Ruh ve beden bütünlüğü gerekiyor ve Ruh - beden bütünlüğü içinde yapıp edip eylemleri kişiyi oluşturuyor.
Ruh; kıyamete kadar sürecek olan misafirliğe geiderken
Ceset, insanlara yük olmasın sıkıntı vermesin diye uygun bir yere defnedilme çabasına giriliyor..
Ve ruhtan ayrılmış beden "ismi"silinerek kişi olmayıp CENAZEye dönüşüyor..
Cenaze ise defnedilerek üstüne SU dökülerek HAYATla bağı koparılıyor..
Her cenaze defni sonrası su dökülüyor du da NİÇİN DÖKÜLdüğünü idrak etmemiştim..
Anlıyorum ki insan bedeninin ekserisi olan ve HAYAT veren SU , torağa dökülerek Ruhtan ayyrılarak "Kişilikten" çıkan Cesetle de bağ koparılıyor..
ve İnsanlar dönüp geliyor..
O artık Rabbi ile başbaşa..
Ve mühim olan Ruh beden de iken Rabimizle her an olma şuuru içinde olmak/ olabailmek..
iş ve eylemlerimizi de bu şuur ile şekillendirebilmek..
yoksa ha yaşamışsın ha yaşamamışsın..
Zira önce İSİM SİLİNİYOR..
....
Enes radıyallahu anh den,
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem in (SA) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
Dolayısıyla memlekete gittik..Döndüğümüzde Ankara AŞTİ'den geldiğimiz haber ettik.Biraz sonra eniştemizin vefatını haber verdiler.
Tekrar gittik.
Hüseyinova (Alaca)dan döner iken yeğenimin işi nedeniyle Sungurlu, Hüseyinli üzerinden Çankırı Şabanözü/Gümerdiğin'e uğradık. ora da da Cuma saatinde bir hanımefendinin cenaze namazında bulunduk.
Gümerdiğin'den Angara ya döner iken Handeresi denen yere gelmeden bu defa kayınvalidemin eniştesi Kemal ağanın vefatını öğrendik ve Cumartesi son vazife için Sungurlu /Turgutlu köyüne gittik.
Bu dört cenaze dolayısıyla aklettiğim olayı nakletmek için bunları yazıyorum.
Anladım ki kişi vefat edince; önce İSMİ SİLİNİYOR..
Kişinin adı anılmıyor.
Cenaze nerede..
Cenaze nereye defnolacak..
Cenaze nerden gelecek..
Cenaze nezaman gelecek vs..Vs...?
insanın artık kimliği YOK olup, adı; anılmıyor, "CENAZE " deniliyor..
Anlaşılıyor ki Ruh bedeni terk etmesiyle
Kişi Kendi değil "ceset" oluyor..
Kendinin olması için Ruh ve beden bütünlüğü gerekiyor ve Ruh - beden bütünlüğü içinde yapıp edip eylemleri kişiyi oluşturuyor.
Ruh; kıyamete kadar sürecek olan misafirliğe geiderken
Ceset, insanlara yük olmasın sıkıntı vermesin diye uygun bir yere defnedilme çabasına giriliyor..
Ve ruhtan ayrılmış beden "ismi"silinerek kişi olmayıp CENAZEye dönüşüyor..
Cenaze ise defnedilerek üstüne SU dökülerek HAYATla bağı koparılıyor..
Her cenaze defni sonrası su dökülüyor du da NİÇİN DÖKÜLdüğünü idrak etmemiştim..
Anlıyorum ki insan bedeninin ekserisi olan ve HAYAT veren SU , torağa dökülerek Ruhtan ayyrılarak "Kişilikten" çıkan Cesetle de bağ koparılıyor..
ve İnsanlar dönüp geliyor..
O artık Rabbi ile başbaşa..
Ve mühim olan Ruh beden de iken Rabimizle her an olma şuuru içinde olmak/ olabailmek..
iş ve eylemlerimizi de bu şuur ile şekillendirebilmek..
yoksa ha yaşamışsın ha yaşamamışsın..
Zira önce İSİM SİLİNİYOR..
....
Enes radıyallahu anh den,
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem in (SA) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder